Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa erinirim, aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni.
Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevda için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik.
Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
Mansur’um, uş dâra geldim, Yusuf’um, pazara geldim. Aslanım, şikâra geldim, velâkin yatağım orda.
Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri. İsteyene ver onları, bana seni gerek seni.
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil, eksiklik ile nazar erenlere hoş değil.
Söze târîh yedi yüz yediydi, Yunus cânı bu yolda fidîyidi.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
Aşk aşıkı şir eder, aslanı zencir eder, katı taşı mum eder.
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun.
Bir avuç toprak biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim işte buyum ben.
Elif okuduk ötürü, pazar eyledik götürü, Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü.
Bu dünyaya gelen gider. Yürü fani dünya, sana gelende gülmüş var mıdır?
Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan, ikilik ile gelen doğru yol bulmuş değil.
Eğer hor eğer hürmet kişiye sözden gelir. Zehr ile pişen aşı yemeğe kim gelir.
Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü.
Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır.
Türlü türlü cefanın adını aşk koymuşlar.
Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.
Zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.
Dil söyler kulak dinler, kalp söyler kâinat dinler.
Ya elim al kaldır beni. Ya vaslına erdir beni. Çok ağlattın güldür beni. Gel gör beni aşk neyledi.
Kalem eğri dilli mürekkep siyah yüzlü, kağıt ikiyüzlü. Şimdi kalkıp arzuhalimi yazmaya kimi mahrem kılayım.
Benlik davasını bırak, muhabbetten olma ırak, sevgi ile dolsun yürek, hoşgörülü olmaya bak…
Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, yetmiş iki millet dahi elin, yüzün, yumaz değil.
İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.
Aldanma dünya malına zehir sunma balına düşüp dünya hayaline dalma gözüm bundan sonra.
Üzenlerin üzüldüğü vakit da gelir.
Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.
Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara.
Ya Rabbena hayreyle, Muhammed’e yâr eyle, Kabrimizi nur eyle, Kabre vardığım gece.
Her kim Kuran bilmedi sanki dünyaya gelmedi.
Davet söz ile değil hal iledir. O hal ki kulağı sağıra da görünür, gözü köre de.
Beni bende demen bende değilem, bir ben vardır bende benden içeri.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.